Gün geçmiyor ki cezaevlerinden yeni bir dramın sesi duyulmasın. O dramlardan birini de Çoksoylu ailesi yaşıyor. İhraç Polis memuru Murat Çoksoylu, 4.5 yıldır Denizli Cezaevinde. Yaşadıklarını duyurmak için sosyal medyadan haykıran oğul Talha Çoksoylu, “Babam bu ramazanda bir küçük reçel ve bir üçgen peynirle sahur yapıyor. Cezaevi koşulları şu an çok ağır. İsveç’teki vatandaşımıza uçak ambulansla el uzatan devletimizin Denizli cezaevindeki babamıza da el uzatmasını istedim” diyerek kendilerine yardım eli uzatılmasını istiyor. Attığı tweet ile sesini duyurmaya çalışan ancak troller tarafından lince maruz kalan Talha Çoksoylu, Denizli cezaevinde tutuklu babasının durumunu KHK Tv’ye anlattı.
Kendilerinin Kayseri’de ikamet ettiklerini babasının ise Denizli’de cezaevinde olduğunu bu yüzden ziyaretlerinde büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirten Talha Çoksoylu, tüm başvurularına rağmen babalarını Kayseri’ye nakil yaptıramadıklarını kaydetti.
İşte Talha Çoksoylu’nun yetkililere seslenerek attığı o meşhur tweet,
“İLK AVUKATIMIZ TARAFINDAN DOLANDIRILDIK”
“Babam 4.5 yıldır tutuklu. Kendisi ihraç komiser. Dosyamız Yargıtay’da uzun süredir bekliyor” diyen Çoksoylu, yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı: “Görüş, revir gibi konularda çok sıkıntı yaşadık. Çözüm bir yana, yanıt dahi alamadık. İlk avukatımız tarafından dolandırıldık. İkinci kez avukat tutmak zorunda kaldık. Üniversite okuyan kız kardeşim çok olumsuz etkilendi” Şu an ramazanda cezaevindeki yemek koşullarının çok kötü olduğunu; bir reçelle, bir üçgen peynirle, ayran ekmekle sahur yapıldığını aktaran Talha Çoksoylu, “Koronavirüs sebebiyle dışarıda bizler panik halindeyken cezaevlerindekilerin durumunu düşünemiyorum. Cezaevi koşulları çok ağır. Avukattan aldığım haberlere göre sıcak yemek yok. Konserve türü yemekler var” dedi.
“ATTIĞIM TWEET YÜZÜNDEN LİNCE MARUZ KALDIM”
Attığım tweet ile ilgili linç ve tehditlere maruz kaldığını aktaran Çoksoylu “Özellikle infaz yasası ile ilgili sesimizi duyurmak istiyoruz. İnfaz yasasını günlerce sabahlara kadar bekledik. Bizi olumlu etkileyen hiçbir şey olmadı. Cimere defalarca koronavirüs sebebiyle tahliye edilmesi için dilekçe yazdım. En sonunda bana gelen yanıt “babanızın dosya ve mahkeme numarasını yazmadığınız için inceleme yapılamayacak” oldu. Oysaki babamın dosyası bulmak o kadar zor değil” diye konuştu.
“SESİMİZİ DUYURABİLECEĞİMİZ KANAL YOK”
Seslerini duyurabilecekleri bir kanal olmadığını, babasının adil bir şekilde yargılanmasını, Yargıtayın dosyayı bir an önce bitirmesini istediklerini aktaran Talha Çoksoylu, sözlerini “Virüs sebebiyle sürekli babamızı düşünüyoruz. Sosyal medyada sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, çözüm yerine daha çok baskı görüyoruz. İnsanların düşüncelerini özgürce ifade edebileceği bir ortam olsun istiyorum. İnsanların vicdanlarını hak ve hukuk adına kullanmasını istiyorum.” diyerek noktaladı.
Dilerseniz röportajın tamamını buradan ⤵️⤵️ izleyebilirsiniz.